Türkiye’nin temel sorunlarından en büyüğü CHP’dir.

Türkiye’nin temel sorunlarından en büyüğü CHP’dir. Bu sonuca varmak için aylardır düşünüyordum. “Tanrı Türkü CHP’den korusun,” başlığını atarken düşüncelerim olgunlaşmıştı. CHP sadece Kürt sorunun çözümüne değil, modern Türk uluslaşmasına da engeldir. CHP sayesinde Türkiye uluslaşması tek ayaklı şaşkın bir ördek gibi dünyadan kopuk kalmıştır.

Bunu izah edeyim.

Tarih olmuş devlet kurucusu lider adına Avrupa’da parti yoktur. Dünyanın bir çok ülkesinde yoktur. Kurucu lider, kurulmuş devletin toplumunun tümüne ait bir tarihi liderdir. Iyisiyle kötüsüyle bu böyledir. Yani Atatürk ve Atatürkçülük adına Parti kurulamaz, kurulursa ulus tarikatlara ve güç odaklarına bölünür ve ortaya Hizbullah ve El Kaide gibi sonuçlar çıkar. Ne alaka diyebilirsiniz, izin verin bunu da izah edeyim. Kuran’da Allah’ın ayetleri yazılıdır değil mi? Müslümanların kutsal kitabı Kuran. Işte bu Kuran’da ayetler doğrultusunda siyaset yapıldığı zaman ortaya IŞID, HIZBULLAH, EL KAIDE, HUDA-PAR, HŞT çıkıyor.

Atatürk ilke ve inklapları doğrultusunda Parti kurulduğu zaman ortaya ülkeyi yağmalayan ve kilitleyen bir CHP çıkıyor.

Dün Recep Erdoğan CHP ile ilgili bir açıklama yaptı ve şöyle dedi: “Atatürk adını kullanarak Türkiye’yi yağmalayan rüşvetçi, talancı ve pislik bir parti.”

CHP de aynı şeyi AKP’liler için söylüyor. Ikisi de birbiri hakkında doğru şeyler söylüyor. Türkiye’yi nöbetleşe yağmalıyorlar.

Avrupa ülkeleri dinin siyasette kullanılmasını yasaklayarak geliştiler ve demokratikleştiler. Türkiye’nin de gelişip değişmesi için sadece dinin değil, Atatûrkçülûğün siyasette kullanılmasının yasaklanması gerekiyor. Iyisiyle kötüsüyle tarih olmuş Atatürk ve Türkiye’ye yapılabilecek en büyük iyilik budur. Siyasette Atatürkçülüğün yasaklanması…

Ne zaman anayasa değişikliği gündeme gelse, CHP sert bir kaya gibi toplumun önüne geçer.

“Atatürk anayasasını değişttirtmeyiz,” der. Bütün anayasa değişikliklerini kilitleyen Parti CHP’dir. CHP’nin değişmesine karşı çıktığı maddeler de Türkiye’yi 1920’de kilitleyen maddelerdir.

Bu anlamda CHP ulusal bir Parti olmaktan çıkmış, çöküp giden komünist partileri veya faşist partiler gibi bürokratik ve sahte bir ideolojik tarikat niteliği almıştır. CHP değiştirilemeyeceği gibi, CHP’li bir ülkenin değişmesi mümkün değildir. CHP için sokaklara dökülmüş gençlerin hüzünlü hikayesini 1970 ve 80’li yıllarda biz üniversite gençliği defalarca yaşadık. Bizim hikayemiz dar ağaçlarında ve zindanlarda son bulurken, CHP yeni mecliste grubunu kurdu. Belediyeleri yine ele geçirdi ve bizler kapatıldığımız hücrelerde unutulduk.

CHP’nin ağır toplarından Mansur Yavaş, geleneksel Newroz Bayramını kutlayan Kürtlere saldırı yapılmadığı için mutsuzluğunu ilan etti. Ve Kürtlerin taşıdığı renklere paçavra dedi. CHP bunu hep yapar, kendisine yönelik bir saldırı olduğunda emsal olarak Kürtleri gösterir ve o an Kürt öldürülmüyorsa devlet güçlerine Doğu’yu işaret eder. Mansur Yavaş’ın Kürtlere karşı ırkçı neftetini kusmasından sonra hayalleri yıkılan CHP iyimseri bazı Kürtler, CHP içinde ūstüne işenmemiş karpuz kabuklarını ayırmaya başladı. “Çiş buna değdi, buna değmedi.”

Bu beyhude çaba yüz yıldır devam ediyor.

CHP bizim çaresizliğimizdir; umutsuzluğumuz ve hayal kırıklığımızdır. CHP aynı zamanda modern bir Türk ulusunun ortaya çıkmasına engel Kemalist bir tarikattır.

CHP’lilerin ve içinde gizli CHP hayranlığı taşayan solcuların ve Kürtlerin Türkiye usülü kıyaslamacı mantık numarasına düşmeyeceğiz. CHP’ye tamamen karşı olmakla AKP ve MHP faşist ittifakının işini kolaylaştırdığımızı iddia edenlere vereceğimiz cevap şu: Bu faşist ittifakın varlık nedeni bütün destek ve mücadelemizi sigara dumanı gibi havaya püfleyen CHP’dir. CHP’nin olmadığı bir yerde AKP-MHP faşist iktidarı olmayacaktır.

Bu yazımı da paylaşmanızı rica ediyorum.