Uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Dr. İkbal Dürre, “Bahçeli’nin son çıkışı önemli. Türkiye, bu arada Öcalan faktörünü kullanmak istiyor. Türkiye, Öcalan’ın Mazlum Kobani ile duygusal bağını kullanmak istiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Kazakistan’ın başkentinde yapılan Astana formatındaki 22. Suriye toplantısının ardından basının sorularını yanıtlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ,Türkiye’nin Suriye’de yeni askeri harekat düzenleme ihtimali ile ilgili olarak « Biz bunu kabul etmiyoruz, bunu defaatle belirttik. Her şeye rağmen Türk tarafının bu adımlardan kaçınacağını umuyoruz, zira harekatın Suriye’de olumsuz sonuçları olabilir » diye konuşmuştu.
Rûdaw TV’ye konuk olan Doç. Dr. İkbal Dürre, Suriye’deki gelişmeleri, Rusya’nın Rojava Özerk Yönetimi ile olan ilişkileri ve genel gidişata ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Esad şu anda oyalıyor”
Rusya’nın Rojava’ya yönelik tavrına dair konuşan Dürre, şunları söyledi:
“Geldiğimiz noktada her şey ABD’nin Suriye’den çekilip çekilmeyeceğine bağlı ve çekilirse hangi şekilde çekileceğini yani askerlerini çektiği zaman hava savunma sistemini de çekecek mi buna bağlı.
Rusya sürekli ‘Kürtler Suriye ile Şam’la yakınlaşmalı’ diye açıklama yapıyor ama bizim özel görüşmelerimizde Ruslar şunu da söylüyor: Şam bir türlü bu görüşmelere yanaşmıyor.
Böyle bir gerçeklik de var. Yani burada Şam, Esad sürekli oyalama taktiği yapıyor. Beklenti de şu bir gün gelip ABD oradan çekildiğinde Türkler mecburen benim istediğimi yapacak mantığıyla Şam bugünü bekliyor.
Bu zamana kadar Rusya Şam’a birçok teklif getirdi. Bu tekliflerin içinde Kürt sorununu Çeçen modeliyle ya da Tanzanya modeliyle en son çözme şeklindeydi. Esad bunların hiçbirini kabul etmedi. Şu anda da aynı şeyi yapıyor, şu anda da oyalıyor.
Suriye’deki belirsizlik yani ABD’nin çıkıp çıkmayacağı şu şekilde kullanılıyor; Bu, Kürtler üzerinde bir tedirginlik yaratıyor. Bu tedirginliği Ankara ‘Kürtler bana yanaşsın’ diye kullanıyor.
“Şu anki belirsizliği hem Şam hem Ankara bu şekilde kullanmak istiyor”
Şam da Kürtler bana yanaşsın diye kullanıyor ama ikisi de şunu yapıyor; ‘bana yanaş’ diyor ama ‘sana hiçbir hak vermeyeyim sonra bakarız’. Bu mantıkla, şu anki belirsizliği hem Şam hem Ankara bu şekilde kullanmak istiyor.
Kürtler de buna şu anda razı değiller. Önceden bir takım garantiler almak istiyorlar. Belirsizliğin ana nedeni bu.
Rusya şöyle bir şey diyor; şu anda Türkiye oraya bir müdahalede bulunursa bu demektir ki Türkiye ABD ile Trump ile anlaşarak bunu yapacak. O zaman bu, Suriye’de çok daha köklü bir soruna sebep olur ve Türkiye bu sefer hiç çıkmaz oradan.
“Türkiye, Suriye’den ABD’nin çıkmasını istemiyor”
Çünkü Türkiye her ne kadar Suriye’den ABD çıksın dese de aslında Türkiye, Suriye’den ABD’nin çıkmasını istemiyor.
Sadece Türkiye, Suriye’de ABD’nin Türkiye’ye yol vermesini, önünü açmasını istiyor. İşte bundan dolayı şu anda Lavrentyev bu aşamada Türkiye’nin bir operasyon yapmasına hiç olmadığı kadar karşı.
Bir başka durum da var. Şimdi Ukrayna savaşı bitti bitecek bitmek üzere eğer ABD Suriye’den çekilirse büyük bir ihtimalle Rusya Suriye’ye tekrar asker kaydırıp tekrar oradaki inisiyatifi ele almak istiyor.
Böyle bir durum da var. O yüzden Türkiye bir an önce bütün bunlar olmadan oradaki konumunu güçlendirmek istiyor ki eğer ABD çıkarsa ve Rusya da oradaki durumunu güçlendirirse ister istemez orada Türkiye’ye bağlı güçlere karşı Rusya Esad’la beraber operasyon yapar ve Türkiye çıkmak zorunda kalır. O yüzden Türkiye acele ediyor.”
“Suriye bir kırılma noktasına geldi”
ABD’den uzaklaşmaları halinde Rusya’nın Kürtlere garanti verip vermeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Dürre, şu ifadeleri kullandı:
“Son zamanlarda vermiyor çünkü bu garantiyi Esad’ın vermesi lazım ve Esad’a teklif getiriyor Rusya ve Esad da bu garantileri vermiyor.
Bu zamana kadar Türkiye’yi Rusya dikkate alıyordu. Yani Türkiye ile olan ilişkileri onun için daha önemliydi. Ama artık öyle bir noktaya geldi ki Suriye’deki denklem ABD’deki seçimlerden sonra değişiyor.
O yüzden bundan sonraki süreçte Rusya biraz daha baskısını arttırabilir Esad üzerinden. Bundan sonraki süreçte Moskova Ankara’nın hassasiyetlerini daha az dikkate alabilir. ABD oradan çekilirse böyle bir süreç yaşanabilir.
“Rusya Kürtlere bir garanti veremez”
O yüzden bu son zamanlardaki açıklamalar tarafların biraz daha böyle şüpheci ve tedirgin. Neden? Çünkü dediğim gibi hiç kimse şu anda net bir şey bilmiyor ama Suriye bir kırılma noktasına geldi. Burası kesin bir nokta. Ama Rusya Kürtlere bir garanti vermiyor. Veremez de bu garantiyi. Çünkü Esad’ın vermesi lazım. Ama dediğim gibi Rusya’yı Esad dinlemiyor.
Moskova Esad’ı Ankara’yla da yakınlaştırmak istemedi. Esad bunu da yapmadı.
“Esad ABD’nin oradan çıkacağını görürse Kürtlere hiçbir şey vermez”
İran faktörü önemli, son zamanlarda İsrail’in oradaki baskısı önemli, bütün bunlar çok önemli şeyler eğer ABD Suriye’den çıkarsa o zaman İsrail Suriye’deki İran etkisini azaltamaz. O zaman İran’la bir şey yapamaz Suriye’de İsrail. Bu da işin farklı bir boyutu.
Dolayısıyla bence Esad şu anda eğer ABD’nin oradan çıkacağını görürse Kürtlere hiçbir şey vermez.
Bundan sonra da hiçbir şey vermez. Eğer çıkıp çıkmama konusunda bir ikileme düşerse belki Kürtleri kandırmak için bazı teklifler getirebilir. Dolayısıyla aslında şu anda Kürtlerin durumu oldukça kritik. Yani iki tarafta hem Esad hem Ankara Kürtleri kendi tarafına çekmek istiyor ama dediğim gibi hiçbir hak vermeden bunu yapmak istiyor. Bu anlamda tabii bu son Bahçeli’nin çıkışı önemli.
“Türkiye, Öcalan’ın Mazlum Kobani ile duygusal bağını kullanmak istiyor”
Türkiye, bu arada Öcalan faktörünü kullanmak istiyor. Türkiye, Öcalan’ın Mazlum’la (Demokratik Suriye Güçleri Genel Komutanı Mazlum Kobani) duygusal bağını kullanmak istiyor.
Türkiye beklenmedik bir hamle yapar mı yapmaz mı onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Rusya biraz da bundan korkuyor. Rusya oradaki Kürtlerin Öcalan vasıtasıyla Türkiye ile anlaşmasından ciddi şekilde çekiniyor.”
“Kürtlerin sağduyulu davranması lazım”
Kürtlerin Rojava’da ne yapabileceğine dair soruyu yanıtlayan Doç. Dürre, şunları söyledi:
“Bazı şeyleri daha önceden yapmak lazımdı. Bundan 4-5 yıl önce kendi aralarında birliği sağlamaları gerekirdi. Orada biliyorsunuz Roş Peşmerge meseleleri vardı… Zamanında birçok şey yapılamadı.
Geldiğimiz noktada bence biraz sağduyulu davranmaları lazım. Kürtlerin Real politiği iyi okumaları lazım.
Bakıyorum son zamanlarda Kürtlerde çok ciddi bir İsrail beklentisi var. İsrail Dışişleri Bakanı’nın yaptığı açıklamalar filan… Bunlar sanki İsrail’in ‘Kürtleri Suriye’de kurtaracağı, koruyacağı’ şeklinde… Bu çok tehlikeli bir durum.
“İsrail ABD olmasa Ortadoğu’da Kürtlerle ilgili hiçbir konuda belirleyici olamaz”
Biliyorsunuz benzer açıklamaları İsrail, Kürdistan referandumundan önce de yapmıştı. Ama referandumdan sonra değişti. İsrail ABD olmasa Ortadoğu’da Kürtlerle ilgili hiçbir konuda belirleyici olamaz. Bu konuda bence biraz sağduyulu olmak lazım.
Bence taraflarla yani hem Esad’la hem Türkiye’yle zaten görüşmeye devam ediyor. Burada eğer Kürtlerin yapacağı şey birincisi şu anki ABD oradayken oradaki etkin olan güçlerle hem Ankara’yla hem Şam’la görüşüp hangisiyle daha ileriye yol alabileceğini, hangisinin garantisiyle daha fazla hak elde edebileceklerini öngörürlerse onlarla yola devam etmesi yoksa ütopik bir takım hayallerin peşinden koşmak şu anda çok tehlikeli olabilir.”